Daha sonra, Londra'da aynı teknoloji şirketinde çalışırken tanışan ikili, Fransa'da bir iş toplantısına gittiklerinde tek bir kelime bile anlayamadılar. Onları işlerini bırakmaya, konuşma ve dinleme becerilerine dayalı bir dil eğitim şirketi kurmaya iten, işte bu destansı başarısızlık oldu.
Oyunları öğrenmeye giden bir yol olarak gören ve buna öncelik veren ilk şirketlerden biri olan uTalk, ürünlerini hem İngilizce konuşan, hem de İngilizce konuşmayan kişilerin kullanılabileceği şekilde, benzersiz bir şablon geliştirdi.
İlerleyen zamanda, -başlarda Avrupa’ya odaklanıldığı için şirkete EuroTalk adını vermek de dahil- yıllarca süren bir deneme-yanılma ve öğrenme sürecinin ardından, uTalk bugün dünyanın dört bir yanındaki insanların, 150'den fazla dilden istediklerini öğrenmesine yardımcı oluyor.
Andrew ve bugün hala şirketin başında olan Richard artık Fransızca konuşabiliyor!
Bilim adamları, araştırmacılar ve dilbilimciler, uTalk'u geliştirmemize yardımcı olmak için uzmanlıklarını bir havuzda topladılar. İşte uTalk tam da bu nedenlerle işe yarıyor:
Bir kelimeyi bir resimle ilişkilendirmek, tek başına kelimeleri kullanmaktan daha güçlü bir hafıza oluşturur - bu nedenle uTalk'ta duyduğunuz her kelime veya kelime grubu bir resim ile temsil edilir. Çift kodlama olarak adlandırılan bu öğrenme biçiminde beyinin her iki tarafı da aktiftir: hem görsel bilgileri işleyen sağ, hem de dili kontrol eden sol tarafı birlikte çalışır.
Ses tanıma teknolojisi gelişti ama yine de insan kulağı kadar başarılı değil. Bu nedenle, iki uTalk oyunununda kullanıcılardan telaffuzlarını o anadildeki bir konuşmacıyla kıyaslamaları ve nasıl olduğuna kendilerinin karar vermeleri istenir.
Yeni bilgileri sık tekrarlamak hatırlamanızı kolaylaştırır, bu nedenle öğrenmek istediğiniz kelimeler farklı oyunlarda farklı zamanlarda karşınıza çıkar ve zorlandığınız kelimeler akıllı yazılımlar tarafından saptanarak daha sık tekrarlanır.
uTalk'un Alıştırma bölümü, kısa süreli hafızanıza yeni kelimeler eklerken, gittikçe daha zorlaşan diğer beş oyun, onları uzun süreli hafızanıza eklemeyi amaçlar. Oyunlar kısa ama ilk seferde tam not alamayacağınız kadar zor olacak şekilde tasarlanmış olup, size durmanız, tazelenmeniz ve daha sonra konuya geri dönmeniz için zaman verir. Aralıklı tekrarlar yapmak hafıza üzerinde yükleme yapmaktan çok daha verimli sonuçlar verir.
uTalk ile bir dil öğrenirken eğleniriz, eğlenirken dopamin adlı, iyi hissettiren bir kimyasal salgılarız, bu salgı da motivasyonumuzu arttırır ve daha iyi hatırlamamıza yardımcı olur. İşte bu yüzden iyi iş çıkarmaya, oyunlar oynamaya, puan toplamaya ve keyfini çıkarmaya devam edin!
Son 15 yılda, 1.000'den fazla konuşmacı, ana dilinde 150'den fazla dili kaydetmek için uTalk'un stüdyosunu ziyaret etti ve sürekli yenileri eklenmeye de devam ediyor.
Bazen bir çölde ve bazen de çok uzak adalarda kayıtlar yaptık - daha uzağa gitmemiz gerekirse onu da yaparız.
Her dil bize bir halkı ve bir kültürü anlatır. Yaygın diller, azınlık dilleri ve özellikle kaybolan diller - biz hepsini seviyoruz!
Umarız aradığınız dili uTalk uygulamasında bulabilirsiniz. Bulamazsanız lütfen bizimle iletişime geçin, hatta o anadili konuşan olan kişilerle iletişim kurabilirseniz lütfen bizimle tanıştırın. Uygulamamızda kendi anadillerini temsil edecek topluluklar arayışımız her zaman sürüyor. Bize yazın: languages@utalk.com
Barışı koruma veya insani yardım çalışmaları yapan bir sivil toplum kuruluşu için çalışıyorsanız, sizden haber almak isteriz partnerships@utalk.com. uTalk uygulamasındaki bazı konular sizler için özel olarak tasarlanmıştır.
Dillerle ilgili çalışmalarımız sürerken bu sayede birçok arkadaş edindik. Çalışmalarına hayran olduğumuz ve desteklediğimiz bazı kişilerin hikayelerini görmek için aşağıya tıklayın: